Eğitim-İş: Okullar Ceza İnfaz Sisteminin Uygulama Alanı Olamaz!

Eğitim-İş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Giresun'da Sosyal Bilimler Lisesi'nde yaşanan ve iki yurttaşımızın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan vahim olay, sadece bireysel bir şiddet eylemi değil; aynı zamanda eğitim kurumlarında süregelen yanlış personel politikalarının acı bir sonucudur. Olayın faili şahsın, cezaevinden tahliye olduktan sonra "eski hükümlü" statüsünde okula hizmetli olarak atanması, kamu personeli istihdamında yapılan tercihlerin nelere mal olabileceğini açıkça göstermektedir.

Eğitim-İş olarak, çocukların kişilik gelişimlerini henüz tamamlamamış olmaları, duygusal ve sosyal gelişimlerinin kırılganlığı gibi nedenlerle; okullarda görev alacak tüm personelin pedagojik ilkeler doğrultusunda seçilmesi gerektiğini yıllardır vurguluyoruz. Bu yaş grubundaki bireylerin, okuldaki tüm görevlilerle yakın ilişkiler kurmaları, onları rol modeli olarak görmeleri; bu kişilerin kişilik özellikleri, eğitim düzeyleri ve yaşam geçmişlerinin ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

Ne yazık ki eğitime ayrılan kamu kaynaklarının yetersizliği, okullarda temizlik ve destek hizmetleri için geçici istihdam modellerine yönelinmesine neden olmuştur. Eğitimden geçmemiş, yeterli denetim mekanizmalarından yoksun, geçici sözleşmelerle çalışan personelin zaman zaman ciddi sorunlara yol açtığı kamuoyuna da yansımıştır. Bu sorun çözülememişken, şimdi bir de hükümlülerin "topluma kazandırılma" gerekçesiyle doğrudan okullarda istihdam edilmesi, var olan riskleri katbekat artırmaktadır.

Topluma kazandırma hedefi elbette önemlidir, ancak bu hedefin pedagojik hassasiyetlerin göz ardı edilerek uygulanması, çocuklarımızın güvenliği ve sağlıklı gelişimi açısından ciddi tehditler doğurmaktadır.

Bu nedenle çağrımız nettir: Okullar, ceza infaz sistemine göre hükümlülerin kamu yararına çalıştırılacakları kurumlar listesinden derhal çıkarılmalıdır.

Bakanlığı bir kez daha uyarıyoruz: Okullar rehabilitasyon merkezi değildir. Güvenlik zafiyeti oluşturan bu tür uygulamalara derhal son verilmeli, eğitim kurumlarında görev alacak tüm personelin geçmişi titizlikle incelenmeli ve öğrencilerin güvenliği her şeyin önünde tutulmalıdır.

Eğitim-İş olarak öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerinin güvenliği için mücadelemizi sürdüreceğimizi, bu konunun takipçisi olacağımızı vurguluyoruz.