Proje ekibinde Doç. Dr. İbrahim Özmen, Doç. Dr. H. Arif Tunçez, Dr. Öğr. Üyesi Zehra Sanioğlu Tanış ve Arş. Gör. Duygu Dündar Öztaşçı yer aldı. Çalışmada, Akşehir İlçe Tarım Müdürlüğü’ne kayıtlı 3645 üreticiden 163’üyle yüz yüze anket görüşmesi yapıldı. Karabulut, Ortaköy, Adsız, Altuntaş, Yazla, Gözpınarı, Alanyurt, Kozağaç ve Tipiköy mahallelerinden katılımcıların büyük çoğunluğunu karma çiftçiler oluşturdu.

Proje yürütücüsü Doç. Dr. İbrahim Özmen, araştırmanın sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İklim krizi tarım ve hayvancılık faaliyetlerini ciddi biçimde tehdit ediyor. Özellikle sera gazı salınımı, su kıtlığı ve arazi kullanımındaki değişiklikler, hayvancılığın çevresel etkilerini artırmakta ve sürdürülebilirliği zorlaştırmaktadır. Akşehir’de bu krizin en net yansıması suya erişimde yaşanıyor. Hem tarımsal üretimde hem de hayvancılıkta aynı anda görülen bu olumsuzluklar, çiftçileri daha büyük risklerle karşı karşıya bırakıyor. Araştırmamızda, yetiştiricilerin yüzde 97’si iklim krizinin varlığını kabul ediyor; ancak düşük eğitim düzeyi ve yetersiz kurumsal destek nedeniyle bu farkındalık çoğunlukla eyleme dönüşemiyor.”

Araştırmada, karma üretimin hem avantaj hem de dezavantajlar içerdiği vurgulandı. Bir yandan farklı üretim alanlarının riski azaltabileceği, diğer yandan su sorununun ciddi bir engel oluşturduğu belirtildi. Sonuç bölümünde ise, yerel üreticilerin iklim krizine dair farkındalığının yüksek olmasına rağmen uyum kapasitelerinin sınırlı kaldığına dikkat çekildi. Eğitim faaliyetleri, kurumsal destekler ve alternatif stratejilerle bu farkındalığın somut adımlara dönüştürülebileceği ifade edildi.