CHP İlçe Başkanı Uzun: Ne Olacak Bu Garibanın Hali?

CHP Akşehir İlçe Başkanı Sevim Uzun, ekonomik kriz ve vatandaşların borç yüküyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

 Uzun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde yoksulluk her geçen gün daha da derinleşmekte ve AKP hükümeti bunun önlemini almak yerine başka işlerle uğraşmaktadır. Borç yükü 1 yılda 565 milyar lira arttı. Mutlu azınlığın keyfi yerinde, vatandaş dertli. İktidar vatandaşın sesini duymalı, ne olacak garibanın hali? Vatandaşların bankalara olan toplam borçları 2024 yılında 3 trilyon 937 milyar lira iken, 2025 yılı 25 Mayıs itibarıyla 4 trilyon 502 milyar liraya ulaşmıştır. Bu rakam, vatandaşlarımızın ekonomik yükünün her geçen gün daha da ağırlaştığını göstermektedir. 2024 yılında borçlarını ödeyemediği için takibe alınan vatandaş sayısı 3 milyon 933 bin 188 kişidir. 2025 yılının Mart ayı itibarıyla bu sayı %1,9 oranında artarak 4 milyon 8 bin 799 kişiye ulaşmıştır. Bu tablo, ekonomik krizle baş edemeyen vatandaşlarımızın sayısındaki artışı net bir şekilde ortaya koyuyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte vatandaşlarımız borçlarını ödeyemez hale gelmiştir. AKP iktidarı asgari ücret ve maaş artışlarının enflasyon karşısında erimesinin önüne geçmelidir. Vatandaşların maaşlarına verilen zamlar cebine girmeden enflasyon karşısında eriyor ve borçla yaşamını idame ettirmeye çalışan, hızla yoksullaşan halkımız oluyor. Vatandaşlarımız her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Borç kıskacı bir an önce kırılmazsa, ekonomik ve sosyal sorunlar daha da derinleşecektir. Bu sene yaşanan don nedeniyle, bahçede, tarlada ürün kaybı büyük. Çiftçi, esnaf, tarım işçisi, ihracatçı ve vatandaşın mağdur olduğu ve olacağı süreçte 50 gün geçti daha destek yok. Krizinin faturası yine vatandaşa kesildi. Artan gıda fiyatları ve yüksek enflasyonun derinleşen etkileriyle birlikte fatura yine AKP iktidarında dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımıza kesilmiştir. Çalışanlarımızın, emeklilerimizin ve üreticilerimizin gelirleri enflasyon karşısında eriyor. Maaş artışları, ne yazık ki temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak bir düzeyde kalıyor. Girdi maliyeti artarken düşük alım fiyatı çiftçinin belini büküyor. Zirai don ile çiftçi gibi çiftçi ile iş yapan esnafta zor duruma düştü. Bir yandan yüksek enflasyon, bir yandan da zamlarla artan hayat pahalılığı, halkımızın yaşamını giderek zorlaştırıyor. Asgari ücret artışları ve maaş düzenlemeleri yetersiz olduğu gibi, bu artışlar kısa sürede enflasyon karşısında anlamını yitiriyor. Mutlaka emekli maaşları artırılması yanında asgari ücrette temmuz ayında enflasyona göre artış sağlanmalıdır. Vatandaşlarımız, temel ihtiyaçlarını karşılamak için bile borçlanmak zorunda kalıyor. Emekliden sonra asgari ücretli dahi kurban kesemez duruma düşürülmüştür. İşçi, çiftçi, esnaf, işsiz, emekli ve de dar gelirliler içine düşürüldüğü durum can acıtıcıdır.”