Eğitim-İş Başkanı Sarıtaş: Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!

Eğitim (Haber Poligon) - Haber Poligon | 08.12.2025 - 11:42, Güncelleme: 08.12.2025 - 11:42 244 kez okundu.
 

Eğitim-İş Başkanı Sarıtaş: Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!

Eğitim-İş Akşehir Temsilcisi İbrahim Sarıtaş, Ankara’da bir öğretmene karşı yapılan zorbalık olayı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Sarıtaş açıklamasında “Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!” dedi.
Eğitim-İş Akşehir Temsilcisi İbrahim Sarıtaş, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Ankara’da bir meslektaşımıza yönelik gerçekleşen son zorbalık olayı, artık tahammül sınırlarımızı aşan, eğitim sistemimizin içten içe çürüdüğünü açıkça ortaya koyan bir tabloyu gözler önüne sermiştir. Bugün sınıfta hedef haline gelen, saygı görmeyen, şiddete maruz bırakılan öğretmen; yalnızca birkaç öğrencinin davranışının değil, yıllardır sürdürülen yanlış eğitim politikalarının mağdurudur. Öğretmeni ekonomik olarak güçsüzleştiren, güvencesiz istihdama mahkûm eden, mesleki itibarını zedeleyen, eğitimde nitelik yerine gösterişi, protokolleri ve ideolojik dayatmaları önceleyen anlayış; sınıflarda otorite krizi, saygısızlık, şiddet ve öğrenme ortamının çöküşü olarak geri dönmüştür. Ayrıca yıllardır uygulanan protokoller aracılığıyla eğitimle hiçbir ilgisi olmayan kişi ve yapıların okullara sokulması; pedagojik donanıma sahip olmayan aktörlerin okul ortamlarında söz sahibi haline getirilmesi, sınıf düzenini ve öğretmen otoritesini sistematik biçimde erozyona uğratmıştır. Bir milyon öğretmen atama beklerken, ülkemizde hâlâ asgari ücretin altında, güvencesiz bir biçimde sürdürülen ücretli öğretmenlik uygulamasının devam etmesi ise öğretmene verilen değerin acı bir göstergesidir. Bu politikalar sonucunda öğretmenlik, gençler için umut veren bir meslek olmaktan çıkmış; meslektaşlarımız ekonomik baskılar, güvencesizlik ve itibarsızlık nedeniyle tükenmişlik noktasına getirilmiştir. Ankara’da yaşanan olay, “geliyorum” diyen bu çöküşün artık gizlenemez hale gelişidir. Bu yalnızca bir öğretmene yapılmış bir saldırı değildir; yok sayılan bir mesleğin, örselenen bir kurumun ve tehlikeye atılan bir geleceğin çığlığıdır. Buradan bir kez daha açık ve net çağrıda bulunuyoruz: Ataması yapılmayan öğretmen bırakılmamalıdır. Bu, gecikmiş bir haktır. Ücretli öğretmenlik adı verilen güvencesiz istihdam derhal kaldırılmalıdır. Tüm öğretmenler kadrolu olmalı, maaşlar yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Okulların altyapısı, güvenliği ve fiziki koşulları ivedilikle iyileştirilmelidir. Eğitim sistemi gençlere işsizlik ve umutsuzluk değil; güvenli ve nitelikli bir gelecek sunmalıdır. Okullara eğitimle ilgisi olmayan yapıların müdahalesine kesinlikle son verilmelidir. Bu ülkenin geleceğini yetiştiren biz öğretmenler, artık yıllardır görmezden gelinen sorunların bedelini taşımayacağız. Öğretmeni güçlendirmeyen, yaşam koşullarını iyileştirmeyen, saygıyı yeniden tesis etmeyen hiçbir eğitim politikası başarıya ulaşamaz. Yaşanan bu olay bir uyarıdır. Bu uyarıyı görmezden gelenler, çok daha ağır sonuçların sorumluluğundan kaçamayacaktır. Eğitimin gerçek öznesi olan öğretmeni güçlendiren, mesleki itibarı koruyan ve kamusal eğitimi yaşatan politikaların hayata geçirilmesi ertelenemez bir zorunluluktur. Bir kez daha vurguluyoruz: Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!  
Eğitim-İş Akşehir Temsilcisi İbrahim Sarıtaş, Ankara’da bir öğretmene karşı yapılan zorbalık olayı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Sarıtaş açıklamasında “Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!” dedi.

Eğitim-İş Akşehir Temsilcisi İbrahim Sarıtaş, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Ankara’da bir meslektaşımıza yönelik gerçekleşen son zorbalık olayı, artık tahammül sınırlarımızı aşan, eğitim sistemimizin içten içe çürüdüğünü açıkça ortaya koyan bir tabloyu gözler önüne sermiştir. Bugün sınıfta hedef haline gelen, saygı görmeyen, şiddete maruz bırakılan öğretmen; yalnızca birkaç öğrencinin davranışının değil, yıllardır sürdürülen yanlış eğitim politikalarının mağdurudur.

Öğretmeni ekonomik olarak güçsüzleştiren, güvencesiz istihdama mahkûm eden, mesleki itibarını zedeleyen, eğitimde nitelik yerine gösterişi, protokolleri ve ideolojik dayatmaları önceleyen anlayış; sınıflarda otorite krizi, saygısızlık, şiddet ve öğrenme ortamının çöküşü olarak geri dönmüştür.

Ayrıca yıllardır uygulanan protokoller aracılığıyla eğitimle hiçbir ilgisi olmayan kişi ve yapıların okullara sokulması; pedagojik donanıma sahip olmayan aktörlerin okul ortamlarında söz sahibi haline getirilmesi, sınıf düzenini ve öğretmen otoritesini sistematik biçimde erozyona uğratmıştır.

Bir milyon öğretmen atama beklerken, ülkemizde hâlâ asgari ücretin altında, güvencesiz bir biçimde sürdürülen ücretli öğretmenlik uygulamasının devam etmesi ise öğretmene verilen değerin acı bir göstergesidir. Bu politikalar sonucunda öğretmenlik, gençler için umut veren bir meslek olmaktan çıkmış; meslektaşlarımız ekonomik baskılar, güvencesizlik ve itibarsızlık nedeniyle tükenmişlik noktasına getirilmiştir.

Ankara’da yaşanan olay, “geliyorum” diyen bu çöküşün artık gizlenemez hale gelişidir. Bu yalnızca bir öğretmene yapılmış bir saldırı değildir; yok sayılan bir mesleğin, örselenen bir kurumun ve tehlikeye atılan bir geleceğin çığlığıdır.

Buradan bir kez daha açık ve net çağrıda bulunuyoruz:

Ataması yapılmayan öğretmen bırakılmamalıdır. Bu, gecikmiş bir haktır.

Ücretli öğretmenlik adı verilen güvencesiz istihdam derhal kaldırılmalıdır.

Tüm öğretmenler kadrolu olmalı, maaşlar yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.

Okulların altyapısı, güvenliği ve fiziki koşulları ivedilikle iyileştirilmelidir.

Eğitim sistemi gençlere işsizlik ve umutsuzluk değil; güvenli ve nitelikli bir gelecek sunmalıdır.

Okullara eğitimle ilgisi olmayan yapıların müdahalesine kesinlikle son verilmelidir.

Bu ülkenin geleceğini yetiştiren biz öğretmenler, artık yıllardır görmezden gelinen sorunların bedelini taşımayacağız. Öğretmeni güçlendirmeyen, yaşam koşullarını iyileştirmeyen, saygıyı yeniden tesis etmeyen hiçbir eğitim politikası başarıya ulaşamaz.

Yaşanan bu olay bir uyarıdır.

Bu uyarıyı görmezden gelenler, çok daha ağır sonuçların sorumluluğundan kaçamayacaktır.

Eğitimin gerçek öznesi olan öğretmeni güçlendiren, mesleki itibarı koruyan ve kamusal eğitimi yaşatan politikaların hayata geçirilmesi ertelenemez bir zorunluluktur.

Bir kez daha vurguluyoruz:

Öğretmene Şiddet, Öğretmeni İtibarsızlaştıran ve Güvencesizleştiren Politikaların Sonucudur!

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberpoligon.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat polyester çember juul iqos iluma
marsbahis Marsbahis Giriş marsbahis