Bir medya kuruluşunun varlığı yalnızca yayınladığı haberlerle değil, aynı zamanda taşıdığı vizyonla anlam kazanır. Haber Poligon, 24 Ağustos 2023’te yayın hayatına başladığında, bu adım ne rastlantısal bir girişim ne de sıradan bir deneme idi. Kuruluşunun temelinde, gazeteciliğin özüne sadık kalma iradesi, mesleğin değerlerini koruma kararlılığı ve yerel basında yeni bir soluk olma amacı vardı. Yerel medyada varlık göstermek, çoğu zaman ulusal medyadan çok daha çetin bir mücadeleyi beraberinde getirir. Çünkü doğrudan halkın gözü, kulağı ve vicdanıyla yüz yüze olursunuz. Haber Poligon’un kuruluşunda da bu gerçek baştan kabul edildi. İlk günden itibaren kolay olanı değil, doğru olanı tercih eden bir çizgi benimsendi. Bu çizgi, zaman zaman ağır bedeller ödemeyi gerektirse de, basının esas işlevini unutturmayan bir bilinç yarattı. Dijital çağda yerel basının bir diğer sınavı da, “tıklanma ekonomisi”nin baskısı oldu. Hızla tüketilen içerikler, manipülasyona açık haberler ve sansasyonel başlıklar, kolay yoldan kitle toplamanın araçları hâline geldi. Haber Poligon ise bu kısır döngüye teslim olmadı; doğruluk, tarafsızlık ve kamu yararı ilkelerini, sosyal medya algoritmalarının getirdiği kolaycılığın önüne koydu. Çünkü gazetecilik, yalnızca dikkat çekmek değil, aynı zamanda doğruyu korumak ve topluma güven vermektir. Haber Poligon, yalnızca haberciliğin teknik yönünü değil; aynı zamanda mesleğin etik boyutunu da merkeze koydu. Çünkü gazetecilik, haberi aktarmaktan ibaret değildir; toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi, doğruyu savunmayı ve gerektiğinde yalnız kalmayı göze almayı gerektirir. İki yıl içinde şekillenen duruş da tam olarak bu anlayıştan beslenmektedir.   Bugün, üçüncü yıla adım atarken, Haber Poligon yalnızca bir medya kuruluşu değil; aynı zamanda bir direniş ve bir duruştur. Gazetecilik oyuncak değildir. Gazetecilik heves değildir. Eline fotoğraf makinesi alan gazeteci olamaz. Omzuna kamera koyan gazeteci olamaz. Bir sosyal medya hesabı basın kuruluşu olamaz. Olmaz. Olamaz. Asla olmayacaktır. Gazetecilik şöhret için yapılmaz. Gazetecilik beğeni toplamak için yapılmaz. Gazetecilik, bedel ödeyenlerin işidir. Gazetecilik, vergi verenlerin sorumluluğudur. Gazetecilik, gerçeğin yükünü taşımaktır. Gazeteci; paylaşan değil, sorgulayan insandır. Gazeteci; süs yapan değil, hesap sorandır. Gazeteci; alkış için değil, hakikat için vardır. Üçüncü yıldan sonrası için ise vizyon daha da geniştir: Daha şeffaf bir habercilik anlayışı, daha yenilikçi içerik biçimleri ve daha güçlü bir toplumsal bağ… Çünkü basının geleceği, yalnızca bugünü aktarmakta değil; aynı zamanda yarına yön verecek bir bilinç oluşturmaktadır.   Son Söz Sude’den: Haber Poligon’un hikâyesi, benim için yalnızca bir kurumun değil, bir idealin hikâyesidir. İki yıl boyunca yaşanan her zorluk, bu vizyonun doğruluğunu pekiştirdi. Poligon’un kimliğini oluşturan şey; haberi doğru aktarma sorumluluğu, tarafsız kalma inadı ve mesleğe duyulan saygıdır. Üçüncü yılımıza girerken, şunu açıkça söylemekten onur duyuyorum: Bu yol, kolay olanı seçenlerin değil, sorumluluk almaktan korkmayanların yoludur. Bundan sonraki her adımda da aynı bilinçle, aynı inatla ve aynı sorumlulukla devam edeceğiz.