Akşehir CHP ve Başkan Köksal Genel Başkan Özgür Özel’e Yapılan Saldırıyı Kınadı
Akşehir CHP ve Başkan Köksal Genel Başkan Özgür Özel’e Yapılan Saldırıyı Kınadı
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırı nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi Akşehir İlçe Başkanlığı tarafından bir basın açıklaması yapılarak saldırı kınandı. Basın açıklamasına Akşehir Belediye Başkanı Dr. A. Nuri Köksal’da katılarak yapılan saldırının son olmasını temenni edip, saldırıyı kınadı. (BASIN AÇIKLAMASINI YOUTUBE KANALIMIZDAKİ VİDEODAN İZLEYEBİLİRSİNİZ)
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırıyı kınamak için Cumhuriyet Halk Partisi Akşehir İlçe başkanlığı tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldı.
Yapılan basın açıklamasına Akşehir Belediye Başkanı Dr. A. Nuri Köksal, CHP Konya İl Başkan Yardımcısı Mustafa Tamer, CHP Akşehir İlçe Başkanı Sevim Uzun, Akşehir Belediye Başkan Yardımcısı Cevat Nuri Bozoğlu, partililer ve vatandaşla katıldı.
CHP Akşehir Başkanı Sevim Uzun yapılan alçakça saldırıyı kınadıklarını belirterek şunları söyledi:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, ömrünü barış ve kardeşliğe adamış bir demokrasi neferi olan Sırrı Süreyya Önder’i sonsuzluğa uğurladık. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve DEM Parti’ye başsağlığı diliyoruz.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, yıllara dayanan hukukunun olduğu bu kıymetli isim için Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılarak son görevini yerine getirmiş, bu büyük acıyı sahiplenmiştir.
Ancak acının paylaşılması gereken bir günde, bu ülkenin en kadim geleneği olan cenaze dayanışması kirletilmiştir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, karanlık bir zihniyetin taşıyıcısı olan bir suç makinesi tarafından alçakça saldırıya uğramıştır. Bu saldırı şahsi bir saldırı değil, siyasi bir amaca hizmet etmektedir.
Bu saldırı; milletin iradesine, halkın umuduna, Türkiye’nin geleceğine yapılmıştır!
Bu saldırının hedefi, kendinden olmayan herkese duyulan tahammülsüzlüğün sonucudur. Ama aynı zamanda, bu saldırı, ülkeyi yıllardır öfkeyle yönetenlerin, insanları kutuplaştıran, karşı karşıya getiren ve her eleştireni düşmanlaştıran bir anlayışın ürünüdür.
Bugün yaşananlar, bir tesadüf değil; uzun süredir işlenen bir siyasetin sonucudur. Her fırsatta "ya bendensin ya düşmansın" diyen bir dilin, toplumun ortak hafızasını tahrip eden, muhalefeti düşmanlaştıran, ötekini suçlu gösteren bir anlayışın sonucudur.
Bu anlayışı temsil eden tek adam rejiminin başındaki kişi, yıllardır toplumsal fay hatlarını kaşıyarak siyaset yapıyor. Kimi zaman etnik kimlikleri, kimi zaman mezhepleri, kimi zaman yaşam tarzlarını birbirine kırdırarak, bu ülkenin evlatlarını karşı karşıya getirerek var olmaya çalışıyor.
Ama bilinsin ki:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu ülkenin kurucu partisiyiz.
Biz bu toprakların en güçlü harcını, "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" ülküsüyle yoğurmuş bir geleneğin taşıyıcısıyız.
Saygıdeğer yurttaşlarımız;
Biz kardeşlik kazanacak dedikçe, onlar saldırttılar.
Biz demokrasi kazanacak dedikçe, onlar karanlığı örgütlediler.
Ama unutmasınlar:
Korkuyu yenecek olan halktır. Nefreti yenecek olan sevgidir. Ve baskıyı yenecek olan örgütlü halkın gücüdür!
19 Mart’ta, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi darbe girişimiyle başlayan sürecin, bugünkü cenaze töreninde ulaştığı nokta, iktidarın kin ve korku siyasetini hangi noktaya taşıdığını göstermektedir. Türkiye’yi bu karanlığa mahkûm etmeye çalışanlara sesleniyoruz:
Cumhuriyet Halk Partisi korkmaz, sinmez, geri çekilmez!
Bu parti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kuvayı Milliye ruhuyla kurulmuştur. Bizler, halkın alın terinden, vicdanından, iradesinden doğan bu büyük partinin neferleriyiz. Bizim tarihimizde boyun eğmek yoktur!
Biz buradayız! Türkiye'nin her yerinden tek bir sesle haykırıyoruz:
Ülkemizin AKP iktidarıyla kaybedecek bir tek günü dahi yoktur!
Genel Başkanımız Özgür Özel'in ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun arkasında dimdik duruyoruz.
Sandığı önümüze, adayımızı yanımıza istiyoruz!
Tüm halkımızı meydanlara, stantlara ve dayanışmaya davet ediyoruz. Bu ülkeye yeniden umudu getirecek olan bizleriz!
Çünkü biz bu ülkenin geleceğiyiz.
Çünkü biz umudu büyütmeye, memleketi bu zorbalıktan kurtarmaya yeminliyiz.
Bu yüzden diyoruz ki kurtuluş irademizde, iktidar milletimizdedir!
Yaşasın Milletin İradesi!
Yaşasın Demokrasi Mücadelemiz!
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!
İlçe Başkanı Sevim Uzun’un ardından konuşan Akşehir Belediye Başkanı Dr. A. Nuri Köksal ise şunları söyledi:
Sevgili dostlar, sevgili Cumhuriyet Halk Partililer ve farklı partilere gönül vermiş aramızda bulunan saygıdeğer hemşehrilerim, bugün talihsiz bir olayı telin etmek ve lanetlemek üzere buradayız.
Yakın siyasi tarihimizde farklı parti ve farklı konumlardaki liderlere, fiziki hatta silahlı saldırılar maalesef demokrasimizin ayıplarından bir tanesidir. Rahmetli Bülent Ecevit'e Niksar'da, Şiran'da, Izmir'de ve Amerika'da başbakanken yapılan saldırıları ben bugün gibi hatırlıyorum. Rahmetli Süleyman Demirel'e başbakanlık binası koridorunda yumruklu saldırıyı bugün gibi hatırlıyorum. Rahmetli Özal, Anavatan Partisi kongresinde biliyorsunuz bir silahlı saldırıya uğramıştı. Bir önceki Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, yine PKK terör örgütü tarafından hedef gösterilerek bir linç operasyonuna, silahlı saldırıya tutulmuştu konvoyu ve ondan sonra da inek hırsızı bir cahil cühela tarafından fiziki saldırıya uğramıştı. Bunun en son örneğini de Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreni sonrası Genel Başkanımız Özgür Özel'e yapılan bu sefer istenir ki her anlamda ülkenin standartları yükselsin ama kötülükte standartlar gitgide düşüyor. İnek hırsızından evlat katiline inen bir kötülük sürecinde Genel Başkanımız da buna muhatap oldu.
Şiddet şiddeti doğuruyor. Kimden gelirse ve kime yapılırsa, fikri ve zikri olarak aynı görüşte olmasak bile demokrasiye inanan insanlar olarak her birine aynı duyarlılıkla karşı çıkmalıyız. Ne zaman ki bu duyarlılığı, bu toplumun geniş katmanları benimser, o zaman gerçekten siyasette, trafikte, sokakta, ticarette ve hayatın her alanında gitgide yaygınlaşmaya başlayan şiddet eğilimi özellikle kadınlara, engelli gruplara, muhalif gruplara yaygınlaşan şiddet eğilimi azalmaya başlar.
Bakınız bir başladı mı bitmek bilmiyor. Genel Başkan ve saldırının olduğu akşamında günün 3 Mayıs Türkçülük günü itibariyle merhum babasını ziyarete giden İYİ Parti Milletvekili Sayın Aybüke Türkeş'in en doğal hakkı olan bir Fatiha okumasına dahi tahammül edemeyecek şiddet gösterme eğiliminde olan gruplar, örgütler maalesef bazı parti yandaşları türemeye başladı. Bunun sonu hiç kimseye hayır getirmez.
Sayın Genel Başkan her zamanki gibi olgun ve tevazu gösteren tavrıyla dün akşam genel merkezin önündeki açıklamasında çok açık şekilde bu saldırıyı hiçbir siyasal görüşe ve partiye mal etmiyoruz diye özellikle bunu belirtti. Evet biz de mal etmiyoruz. Neticede emniyet güçleri bunun münferiden mi yoksa azmettirici, organize bir hareket mi olduğuna umarım ayrıntılı bir süreçte karar vereceklerdir. Bugün itibariyle zanlının adliye sevk edileceği söyleniyordu ama sabah gözaltı süresinin uzatıldığını okudum eğer yeni gelişme olmamışsa. Olayın ekran başında izlediğimiz kadarıyla çok münferiden o anlık bir şey olmadığı anlaşılıyor. Bunu anlamamak için çocuk olmak gerekmiyor. O nedenle bu sürecin bu anlamda yoğunlaşması, şiddetin bir kere daha söylüyorum kimden gelirse gelsin telin edilmesi en büyük ihtiyaçtır ülkemiz için ve bu ortamın en bilinci sorumlusu tabii devleti idare eden başta cumhurbaşkanı olmak üzere hükümettir, yetkililerdir, İçişleri Bakanlığı'dır. Dediğim gibi Türkiye'nin yüz elli yıllık demokratik bilinci, yüz yıllık cumhuriyet ve yetmiş beş yıllık da demokrasi kültürü, çok partili kültürü bu olayları hak etmiyor, ümit ederim yaşadığımız kötü olayların sonlarından biri olur, sonu olur. Bu duygu ve düşüncelerle, bu duyarlılığımızı paylaşmak için bugün buraya gelen her birinize teşekkür ediyorum. Barış içerisinde sevgi dolu her şeyin çok güzel olacağı yarınlar diliyorum”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.