CHP Akşehir İlçe Başkanlığı tarafından, CHP’nin 102. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Akşehir Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen “Birlik ve Dayanışma Konseri” öncesinde kürsüye gelerek bir konuşma yapan Akşehir Belediye Başkanı Ahmet Nuri Köksal, son yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Başkan Köksal konuşmasında CHP’nin geçmişten günümüze uzanan sürecini ele alırken, özellikle son gelişmelerdeki tutumuyla tüm CHP’lilerin tepkisini çeken CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da sert sözlerle yüklendi.

Başkan Köksal konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu parti, bir lider partisi değildir. Bu parti bir etnik ya da inanç kökenli bir grubun partisi değildir. Bu parti hatta bir parti de değildir. Bu parti cumhuriyetin ta kendisi ve demokrasinin teminatıdır. O nedenledir ki yine çok önemli bir yol kavşağında bir parti olarak ve de ülke olarak haliyle olduğumuz bu günlerde, kurucu iradeye ve kurucu ayarlara tekrar tekrar bakmakta çok özel bir dikkat gerekmektedir.

Demin Erdoğan Bey’in çok güzel anlattığı tarihçemizde vurguladığı altı ok, önce devrimcilik sonra halkçılıktır. 22-23 yıllık tahribatın üzerine bu iki okun sivriltilmesi, bu anlamda geniş halk kitlelerinin bu okun arkasında mevzilenmesi önemlidir. Söylemlerimizle, icraatlarımızla… O nedenledir ki partimizin her aşamasında büyük emek vermiş ve genel başkan olduktan sonra performansıyla sadece partililerimizi değil, kamuoyunun da ciddi iltifatına mazhar olmuş ve merhum belediye başkanımız Ferdi Zeybek’in cenazesini o kabire her birimizin yakınları için yaptığı gibi indirirken o çok bizden olan haliyle, Özgür Bey’in dirayetli liderliğinde kurucu ayarlarımızdan halkçılık ve devrimciliği her zamankinden daha fazla öne çıkararak bu konjonktürden bir anlamda yeni bir Ergenekon’dan çıkışın yolunu böyle bulabilmeliyiz.

Eylül ayı hızlı başladı. Dingin bir aydır normalde. Edebiyatçıların, müzisyenlerin çok sevdiği bir aydır. Ama bu yazın sıcağı Ağustos sonuyla kesilmedi, anlaşılıyor ki Eylül’de çok hararetli geçecek. 12 Eylül, 15 Eylül, 21 Eylül gibi tarihlerde partimizi ve ülkemizi önemli gelişmeler bekliyor. Bizi itmek istedikleri kaotik, devlete karşı gelen, hani rahmetli babaannemin deyimiyle ‘anarşik’ pozisyona olabildiğince sağduyulu –çok zor da olsa– kaymamak için son derece dikkatli davranmalıyız. Dünya ve ülke tarihinde pek çok örneği olan pasif direnişleri yaygınlaştırarak bıktırmalı ve bezdirmeliyiz.

Bu sözlerimin bu fıkrasında, defteri tam ortasından açıp, kökleri 600-700 yıl önce mensubu olduğu aşireti sebebiyle Seyyid Mahmud Hayrani Hazretleri’ne dayandığını onurla ifade eden, 4-5 kere şehrimize gelerek büyük dedesinin manevi huzurunda duasını okuyan, bundan bir önceki genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Batı Cephesi Karargâhı Akşehir’den, dedesinin yattığı topraklar olan Akşehir’den söylüyorum ki:

‘Tarih sizi hiç ummadığınız anlarda sınar. Mühürsüz oyların kabulünde sınadı, kayboldu; Altılı Masa’da sınadı, unutuldu; ama “partiyi mahkeme koridorlarına bırakmam, partiyi ortada bırakmam” deyip kendinize, kendinizde olmayan bir yetenekle bir görev addeder ve bunun gereğini yapmak için atandığınız kayyum, tenzil rütbesiyle Cumhuriyetin teminatı o binaya girmeye kalkarsanız, girersiniz. Girersiniz… Dün 5000 polis verdiler. Size 15.000 polis verirler. Girersiniz de çıkamazsınız. Çıkamazsınız ve tarihin karanlık sayfalarında, güya yıllarca mücadele ettiğinizi ifade ettiğiniz bugünkü saraylardaki sultanlar kadar kötü ve lanetli geçersiniz. Vahdettin acziyle geçmiştir tarihe. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vahdettin hain değil mi?” sözü doğrudur. “Ama acizdir” demiştir. Ama Damat Ferit hain olarak geçmiştir. O nedenle bu kadar net Sayın Kılıçdaroğlu. Bilenler bilmeyenlere, duyanlar duymayanlara iletirse belki Ankara’daki ofisine kadar ulaşır. Dedenizin yattığı topraklardan sizin bu muhtemel duruşunuza asla ve kata rızamız yoktur. Siz orada olursanız biliniz ki biz sizden değiliz. Siz de bizden de değilsiniz.’”