CHP Akşehir İlçe Başkanı Sevim Uzun mesajında şu ifadelere yer verdi:

Her yıl 3 Aralık dünyada “Engelliler Günü” olarak anılıyor. Bu gün, engelli bireylerin haklarına, ihtiyaçlarına ve katkılarına dikkat çekmek, aynı zamanda toplumun her bireyinin eşit fırsatlardan yararlanmasını sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Türkiye’de de bu tarih, farkındalık yaratmak ve engelli kişilerin yaşamlarını iyileştirecek politikaları tartışmak için önemli bir platform haline gelmiştir.

Engellilerin Gündelik Hayatına Bir Bakış

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 8,5 milyon kişi, yani nüfusun %10,3’ü engelli olarak kayıtlıdır. Bu rakam, engelli bireylerin eğitim, istihdam, sağlık ve erişilebilirlik gibi alanlarda karşılaştıkları zorlukların boyutunu göstermektedir. Örneğin, engelli bireylerin iş gücüne katılma oranı %31 iken, engelli olmayanlarda bu oran %62’dir. Aynı şekilde, engelli çocukların okul öncesi eğitimine erişim oranı %45 ikken, engelli olmayan çocuklarda %78’dir.

Bu istatistikler, sadece sayılardan ibaret değildir; her bir rakam, bir insanın hayata katılma mücadelesini, ailesinin umutlarını ve toplumun sorumluluklarını yansıtmaktadır.

Farkındalık Günü’nün Amacı

1. Toplumu Bilgilendirmek – Engelliliğin sadece fiziksel bir durum olmadığını, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel boyutları olduğunu anlatmak.

2. Ereşilebilirlik Standartlarını Gündeme Getirmek – Binaların, ulaşımın, dijital platformların ve eğitim materyallerinin engelli bireyler için erişilebilir hale gelmesini sağlamak.

3. İstihdam Kapasitesini Artırmak – İşverenleri, engelli çalışanların potansiyelini değerlendirmeye teşvik etmek ve uygun iş ortamları oluşturmaları için teşvikler sunmak.

4. Katılımın Sağlanması – Engelli bireylerin karar süreçlerine aktif olarak katılmalarını desteklemek, onların seslerinin duyulmasını sağlamak.

Farklı Perspektifler

- Engelli Bireyler: “Bizler de diğer herkes gibi hayata katılmak istiyoruz. Engellerin çoğu, fiziksel olmaktan çok toplumsal yapıların sonucudur.”

- Aileler: “Çocuğumuzun eğitimine erişim sağlamak için sürekli mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Devlet destekleri ve özel eğitim olanakları bizim için hayati önem taşıyor.”

- İşverenler: “Engelli çalışanlar, takım içinde farklı bakış açıları ve yüksek motivasyon getiriyor. Ancak uygun iş düzenlemeleri ve eğitimlerle bu potansiyeli daha fazla ortaya çıkarabiliriz.”

- Sivil Toplum Kuruluşları: “Yasal düzenlemeler yeterli değil; uygulamaların izlenmesi, denetimi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor.”

Ne Yapabiliriz?

- Ereşilebilirlik Denetimlerini Artırmak: Belediyeler ve özel sektör, binalarını ve hizmetlerini engelli standartlarına uyacak şekilde yenileyebilir.

- Awareness Kampanyaları: Okullarda, işyerlerinde ve medya platformlarında engellilik konusunda eğitimler düzenlenebilir.

- İstihdam Kotasını Genişletmek: İşverenlere, engelli çalışan istihdam edenlere vergi indirimi veya diğer teşvikler sağlanabilir.

- Teknolojik Çözümleri Desteklemek: Engelli bireylere yardımcı teknolojilere erişim kolaylaştırılarak bağımsız yaşamları desteklenebilir.

Sonuç

Engelliler Günü, sadece bir tarih değil, toplumun her kesimi için bir ayna işlevi görmelidir. Bu ayna, engelli bireylerin yaşadığı zorlukları, onların haklarını ve katkılarını yansıtır. Ancak ayna sadece yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda bize, daha kapsayıcı, daha adil ve daha erişilebilir bir dünya inşa etme sorumluluğunu hatırlatır.

Bu 3 Aralık’ta, hepimizin elinde olan küçük değişikliklerle başlayalım: bir kapıyı açık tutmak, bir bilgiyi paylaşmak, bir ses duymak… Engelliler Günü, hepimizin daha duyarlı bir toplum olma yolunda attığı bir adımdır.