Anadolu, şüphesiz, Anadolu Selçuklu Devleti dağıldığından itibaren sahipsiz kalmıştı[1]. Bu durum, doğal olarak beylikler arasında güç savaşlarına yol açmıştı[2]. Anadolu’da Karamanoğulları ve Osmanoğulları yükselmekteydi[3]. Osmanoğulları ile Karamanoğulları arasındaki gerginlikler, Anadolu tarihinin en uzun ve en çekişmeli süreçlerinden biriydi[4]. Bu mücadele yalnızca siyaset ve güç için değil, kimin Selçuklu’nun gerçek varisi olacağıyla da ilgiliydi[5].yüzyılın sonlarında, Konya merkezli kurulan Karamanoğulları Beyliği, kendini “Anadolu’nun gerçek sahibi” olarak görüyordu[6]. Osmanoğullarının Batı Anadolu ve Marmara’da yükselmesi, Karamanoğullarını tedirgin ediyordu[7]. 1. Murad döneminde başlayan bu çekişme, 1. Bayezid döneminde de devam etti[8]. Yıldırım Bayezid, Anadolu’da siyasi bir birlik sağlamak istiyordu; ancak Karamanoğulları, Anadolu’daki diğer beylikleri yanlarına çekmenin yanı sıra Timur’u da kendi taraflarına çekmeye çalışıyordu[9]. Nihayet, 1402 yılında Timur’un Ankara Savaşı’nda 1. Bayezid’i mağlup etmesiyle Osmanlı, bir fetret dönemine girdi[10]. Karamanoğulları bu dönemi iyi kullanarak Anadolu’daki güçlerini tekrar artırdı[11].
2. Murad döneminde birkaç defa sefer yapılmasına rağmen, bu beyliği tamamen kontrol altına almak mümkün olmamıştı[12]. Sultan 2. Murad, Avrupa’ya yapılacak seferlerin daha önemli olduğunu düşündüğü için Anadolu’da vakit kaybetmenin manasız olduğuna kanaat getirdi ve Karamanoğulları üzerine yoğunlaşmadı[13].
1451 yılında Sultan 2. Murad’ın ölümüyle Sultan 2. Mehmed tahta çıktı[14]. Genç padişahın tahta çıkışı, Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından bir fırsat olarak görüldü; Osmanlı’ya olan bağlılığını gevşetti ve ittifak arayışlarına girdi[15]. 2. Mehmed, İstanbul kuşatmasından önce arkasını güvenceye almak için Karamanoğulları üzerine sefere çıktı. Ordular Konya’ya geldiğinde İbrahim Bey barış yapmak istedi ve Sultan 2. Mehmed bunu kabul etti[16]. Ancak İbrahim Bey bu barışı kalben kabul etmemiş gibi görünüyordu[17].1453’te İstanbul’un fethiyle Osmanlı’nın gücü kat kat artmıştı[18]. Bu durum Karamanoğullarını iyice endişelendiriyordu[19]. Karamanoğulları, Anadolu’da Osmanlı’ya kafa tutabilecek tek Türk beyliğiydi[20]. İbrahim Bey, Osmanlı’nın düşmanı Akkoyunlular ile ittifak kurmaya çalıştı[21]. Bu, Fatih’in gözünde kabul edilemez bir yanlış olarak görüldü[22]. 1456 yılında Fatih, orduları ile Karamanoğulları üzerine sefere çıktı ve tekrar Konya önlerine gelince İbrahim Bey yeniden bağlılığını bildirmek zorunda kaldı[23].Fatih Sultan Mehmed, devletin en önemli hedeflerinden biri olarak Anadolu siyasi birliğini görüyordu[24]. Anadolu’daki başıbozuk, isyancı beylikler olduğu sürece, Balkanlarda kalıcı bir otorite kurmak mümkün değildi[25]. Karamanoğulları, Osmanlı’nın her zayıf anında isyan edip güçlük çıkarıyor, düşmanlarla müttefik olup Osmanlı hâkimiyetini sarsmaya çalışıyordu[26]. 1460’lı yıllarda Fatih, Bosna, Eflak ve Sırbistan ile uğraşırken, Karamanoğulları Osmanlı’ya tekrar cephe aldı[27]. Fatih birkaç sefer düzenledi ve Karamanoğulları topraklarını yağmalattı[28]. Karamanoğulları, her zaman kalelere sığınıp savunma savaşlarıyla Osmanlı’yı yıpratıyor ve barışa zorlanıyordu; adeta yıpratma savaşıyla Osmanlı hâkimiyetini sarsıyordu[29].Bardağı taşıran son damla, 1470 yılında Karamanoğlu Pir Ahmed Bey’in Akkoyunlu Uzun Hasan ile ittifak kurması oldu[30]. Fatih bunu ihanet saydı ve 1471 yılında ordusunun başında bizzat sefere çıktı; askeri komutayı ise çok güvendiği devlet adamlarından Gedik Ahmed Paşa’ya bıraktı[31]. Gedik Ahmed Paşa Konya üzerine yürüdü ve şehir, büyük bir direnç göstermeden teslim oldu[32]. Ardından Larende üzerine yürüyen paşa karşısında Pir Ahmed Bey çıkmadı[33]. Karamanoğulları kalelerde kuvvetli bir direniş göstermesine rağmen, Osmanlı’nın ateşli silahları etkili oldu[34]. Osmanlı’nın disiplinli ordusu karşısında kaleler birer birer düştü[35].Sonuç olarak Pir Ahmed Bey teslim olmak zorunda kaldı[36]. Konya, Karaman, Larende, Ermenek ve diğer Karamanoğlu toprakları artık Osmanlı’ya katıldı[37]. Pir Ahmed Akkoyunlular’a sığınmış, Karamanoğlu ailesinin bir kısmı Osmanlı sarayına getirilmiş, diğer kısmı ise sürgün edilmişti[38]. Bu seferden sonra Karamanoğulları Beyliği, bağımsız bir siyasi güç olarak varlığını sürdüremedi[39]. Karamanoğulları Beyliği, 1471 yılında Osmanlı tarafından tarihin tozlu sayfalarına silinmiş şekilde yazıldı[40].Yaptıkları gerilla savaş taktikleri ve siyasi varlıklarıyla Türkmenlerin Anadolu’daki temsilcisi olan Karamanoğulları, Osmanlı’nın “iki baş olmaz” anlayışıyla ezildi ve Anadolu’daki siyasi birlik tamamlanmış oldu[41]. Çift başlı kartalın varisi Karamanoğulları, üç hilalli ve üç kıtaya hükmedecek Osmanlı tarafından yok edildi.
Kaynakça
1. Uzunçarşılı, İ. H. (2003). Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
2. Sümer, F. (2001). Karamanoğulları. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C.24, s. 454-460. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
3. Şikari. (2005). Karamanname (Zamanın Kahramanı Karamaniler’in Tarihi). (Haz. M. Sözen & N. Sakaoğlu). İstanbul: Karaman Valiliği Yayınları.
4. Gök, B. (2012). İbrahim Bey Devri (1423–1464) Karaman-Osmanlı Münasebetleri. Hikmet Yurdu Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, 5(10), s. 107-121.
5. Köprülü, M. F. (1925). Oğuz Etnolojisine Dair Tarihi Notlar. Türkiyat Mecmuası, 1, s. 185-211.
6. Ünal, T. (2001). Karamanoğulları Tarihi. Ankara: Berikan Yayınları.
7. Cahen, C. (2012). Osmanlılardan Önce Anadolu. (Çev. E. Üyepazarcı). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
8. Tekindağ, Ş. (1963). Son Osmanlı-Karaman Münasebetleri Hakkında Araştırmalar. Tarih Dergisi, 13(17-18), s. 43-76.
9. Erzi, A. S. (1954). Akkoyunlu ve Karakoyunlu Tarihi Hakkında Araştırmalar. Belleten, 17(70), s. 1-36.
10. Turan, O. (2014). Selçuklular Zamanında Türkiye. İstanbul: Ötüken Yayınları.
11. Kapanşahin, M. (2016). Murad Dönemi Osmanlı-Karamanoğulları İlişkileri. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, s. 236-261.
12. Aköz, A. (2005). Karamanoğlu II. İbrahim Bey’in Osmanlı Sultanı II. Murad’a Vermiş Olduğu Ahidnâme. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 18, s. 159-178.
13. Taşkıran, H. (2016). Tâceddin II. İbrahim Bey Döneminde (1423-1464) Karamanoğullarının Hristiyan Devletlerle İlişkilerinin Genel Seyri. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 9(42), s. 797-808.
14. Başkan, Y. (2012). Fatih Sultan Mehmed Döneminde Karaman Bölgesinden İstanbul’a Nakledilen Nüfus. Tarih Dergisi, 55, s. 107-134.
15. Tekindağ, Ş. (1964). Şemsüddin Mehmed Bey Devrinde Karamanlılar. Tarih Dergisi, 14(19), s. 81-98.
16. Taşkıran, H. (2016). Karamanoğullarında Veraset Sistemi ve İktidar Mücadeleleri. Tarih Okulu Dergisi, 9(15), s. 381-399.
17. İnalcık, H. (2006). Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi. İstanbul: Kronik Kitap.
18. Sümer, F. (1963). Çukurova Tarihine Dair Araştırmalar (Fetihten XVI. Yüzyılın İkinci Yarısına Kadar). Tarih Araştırmaları Dergisi, 1, s. 1-98.
19. Köprülü, M. F. (1966). Salur. İslam Ansiklopedisi, C. 8, s. 316-330. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
20. Kılıç, R. (2003). Fatih Devri (1451-1481) Osmanlı-Akkoyunlu İlişkileri. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14, s. 95-118.
21. Oral, M. Z. (1958). Fatih Sultan Mehmed’in Gevale Kalesi ile Karaman İllerini Fethi ve Hafidî’nin Tercî-i Bendi. Vakıflar Dergisi, 4, s. 1-10.
22. Mercan, İ. H. (2000). Osmanlı Karamanlı Münasebetleri. Yeni Türkiye, 31, s. 81-84.
23. İnalcık, H. (1994). Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
24. Uzunçarşılı, İ. H. (1967). Emir Çoban Sulduz ve Demiştaş. Belleten Dergisi, 31(124), s. 601-646.
25. Taşkıran, H. (2016). Mirasçı Bir Beylik Karamanoğulları Hristiyan Devletlerle İlişkileri. Ankara: Gece Kitaplığı.
26. Solak, K. (2014). Moğol Sülemiş ve Timurtaş İsyanları Karşısında Anadolu’da Türkmenlerin Tutumu. Cappadocia Journal of History and Social Sciences, 3, s. 61-74.
27. Oral, M. Z. (1954). Karamanoğulları Tarihine Ait Vesikalar: Yatağan Mürsel Vakfiyesi. Belleten, 18(71), s. 1-10.
28. Şeker, M. (2002). Anadolu’nun Türk Vatanı Haline Gelmesi. Türkler, C.6, s. 438-461. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.
29. Baykal, B. S. (1975). Uzun Hasan’ın Osmanlıya Karşı Katî Mücadeleye Hazırlıkları ve Osmanlı Akkoyunlu Harbinin Başlaması. Belleten, C.39, s. 1-20.
30. Erdoğru, M. A. (2000). Murad Çelebi Defterine Göre 1483 Yılından Önce Karaman Vilayetinde Vakıf Kuran Hayırsever Müslümanlar (Vâkıflar). Bütün Yönleriyle Osmanlı Devleti Kongresi Bildiriler, s. 1-10. Konya.
31. Tekindağ, Ş. (1971). Memlûk Sultanlığı Tarihine Toplu Bir Bakış. Tarih Dergisi, 25, s. 1-38.
32. Sümer, F. (1989). İlhanlı Hükümdarlarından Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celayir. Belleten Dergisi, 53(206), s. 175-197.
33. Artuk, İ. (1958). Sahte Selçuklu Sultanı Cimri. Tarih Dergisi, 9(13), s. 151-160.
34. Koca, S. (2016). Anadolu Türk Beyliklerinde Teşkilât ve Kültür. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, s. 14-39.
35. Teoman, B., & Teoman, G. (2016). Karamanoğulları Sikkelerine Genel Bir Bakış. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, s. 708-747.
36. Bozkuş, M. A. (2016). Ala’iyye (Alanya) Sancağında Karamanoğullarından Osmanlı’ya Devreden Vakıflar. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, s. 508-523.
37. Tiesenhausen, W. (1941). Altınordu Devleti Tarihine Ait Olan Metinler. (Çev. İ. H. İzmirli). İstanbul: Maarif Matbaası.
38. Kopraman, K. Y. (2005). Karaman-oğulları (1250-1487). Makaleler, s. 49-61. Ankara: Berikan Yayınları.
39. Merçil, E. (2000). Türkiye Selçukluları Devrinde Türkçenin Resmî Dil Olmasını Kim Kabul Etti? Belleten, 239, s. 51-57.
40. Taşkıran, H. (2016). Karamanoğulların Anadolu’da Var Olma Mücadelesi Bağlamında Türkiye Selçuklularıyla İlişkilerinin Genel Seyri. Türk&İslam Dünyası Sosyal Araştırmaları Dergisi, 3(6), s. 316-328.
41. Gök, B. (2013). Babailer İsyanı ve Karaman Beyliği’nin Kuruluşuna Etkisi. Hikmet Yurdu Dergisi, 6(11), s. 217-232