Kafkasya direnişi 1784 yılında, tam ismi Mansur Ushurma olan Şeyh Mansur tarafından başlatıldı[1]. Kafkasya'da dinî ve milli bir birlik sağlama isteği hakimdi. Bölgede etkin güç olmak isteyen Kaçar Hanlığı ve Rusya Çarlığı, Osmanlı’nın güç kaybetmesini fırsat bilip, Osmanlı himayesinde bulunan devletleri kendi himayelerine ve hatta topraklarına katma emelleri taşıyordu[2]. Şeyh Mansur ise teslim olmaya hiç niyeti yoktu. Ruslara karşı verdiği mücadele ile halkına bir meşale tutmuş ve onlara neler yapabileceklerini göstermiştir[3]. Bölgedeki tüm aşiretleri birleştirip bir direniş hareketi amaçlamıştı[4]. 1791 yılında Ruslarla yapılan bir çatışmada esir düştü, 1794 yılında ise Sibirya’nın Tobolsk şehrinin civarlarında, dönemin viral enfeksiyon hastalıklarından tifo, zatürre veya verem yüzünden öldüğü tahmin edilmektedir[5].
Şeyh Mansur’un ölümü sonrası başa geçen Gazi Muhammed, tüm kabileleri ve aşiretleri İslâm çatısı altında topladı. Onları siyasî ve dinî tek bir çatı altında Ruslara karşı savaşmak için birleştirdi ve yıllarca Ruslara karşı savaştı[6]. 1832 yılında Gimri köyünde Gazi Muhammed, Ruslarla girdiği çatışma esnasında şehit düşerek Kafkasya’da İslami direniş için bir dönüm noktası oldu[7].
Bu dönemde göze çarpan liderlerden biri de Şeyh Şamil’dir. Şeyh Şamil, 1797 yılında Dağıstan’ın Temirhanşura şehri yakınlarında, Gimri köyünde dünyaya geldi[8]. Kaynaklarda Avar olduğu, Avarların Gimri kolundan Ya Harakay ya da Maarulal aşiretine mensup olduğu düşünülmektedir[9]. Babası Dengav Muhammed, annesi ise Amina’dır[10]. Babası Nakşibendi tarikatına mensup olduğundan kendisi de Nakşibendi şeyhi olmuştur[11]. Babasından aldığı dinî eğitim ve Gazi Muhammed’in mücahidlerinden olması dolayısıyla hem dinî bir lider hem de iyi bir asker olmuştur[12]. 1834-1843 yılları arasında tamamen gerilla taktikleri ile Kafkasya dağlarında Ruslara çok fazla zarar verdi[13]. Osmanlılar ve Ruslar arasında 1853-1856 yıllarında süren Kırım Savaşı sırasında Şeyh Şamil, Kafkasya’nın önemli bir kısmına hakimdi[14]. Ancak sonrasında askerlerin manevi duygularının azalması ve istiklal geleceğine olan inançlarının zedelenmesiyle toprak kayıpları, kale kayıpları ve Şeyh Şamil’in komutanlarının ölümü hem Şamil’i hem de direnişi etkilemiştir[15].
1859 yılında Şeyh Şamil, Gunib Kalesi’ni Temmuz ayının ortalarından 25 Ağustos’a kadar müdafaa etti. Ancak ikmalin olmayışı ve içeride sadece askerlerin değil, ailelerin de bulunması nedeniyle Şeyh Şamil teslim oldu[16]. Esir düştükten sonra önce Moskova’ya, ardından Saint Petersburg’a götürüldü[17]. Siyasi itibarını zedelemek amacıyla jest gibi görünen “Kafkasya Prensi” unvanı verildi[18]. Ancak ne bölge halkının ne de direnişçilerin gözünde bu unvan bir anlam taşıyordu çünkü o direnişin en büyük lideriydi[19]. Sonrasında yazışmalar yoluyla Şeyh Şamil’in hacca gitmek istediği bilgisi Osmanlı ile paylaşıldı ve Rus yetkililerle Osmanlı yetkilileri arasında anlaşıldı[20]. Şamil, Osmanlı’ya doğru yola çıktı; Rusya bir deniz filosu ile koruma sağlayarak Şamil’i İstanbul’a götürdü[21]. İstanbul’da halkın müthiş bir karşılaması oldu; Şamil’i karşılamaya bizzat Osmanlı padişahı II. Abdülmecid geldi[22]. Fakat halkın yoğun ilgisinden rahatsızlık duyan padişah, otoritesinin zedelenmemesi açısından Şamil’i gözetim altında tuttu. Önce Bursa’ya yollandı ve orada daha rahat gözetim altında tutuldu[23]. Ardından Mısır’a gönderildi; orada Mısırlı Ali Paşa hanedanı vardı ve Osmanlı’dakine göre daha rahat bir ortamdaydı[24]. Daha sonra Hacca gitti ve gözlerini Medine’de yumdu; oraya defnedildi[25].
Doğu Kafkasya, Şamil’in teslim olmasıyla birlikte teslim olmuştu. Ancak Batı Kafkasya’da halk isyanı devam etti[26]. Ancak Rusya’nın baskıları sonucu bölge halkı öldürülüyor ve sürgüne zorlanıyordu. 21 Mayıs 1864 tarihinde büyük sürgün gerçekleşti[27]. İnsanları deniz yoluyla göndermeye çalışan Rusya’nın baskılarıyla Osmanlı’ya ulaşan Kafkasyalı insan sayısı 1.2-1.4 milyon arasında olduğu düşünülmektedir[28]. Ancak sürgün esnasında açlık, hastalıklar ve kötü deniz koşulları nedeniyle 300.000-400.000 insanın ölmesine yol açmıştır[29]. Ölenlerin büyük bir kısmı kadınlar, yaşlılar ve çocuklardır; bazı kaynaklarda 500.000 insanın öldüğü dahi yazmaktadır[30]. İnsanların hayatına değer vermeden onları denizden resmen ölüme göndermiştir Çarlık Rusya[31].
Sürgün bununla bitmedi; Batı Kafkasya için olan sürgün 1865-1867 yılları arasında ikinci dalgasını sürdürdü[32]. 1877-1878 yıllarında olan 93 Harbi sonrası Kafkasya’da istikrarını sağlamak isteyen Rusya tekrar sürgün uygulamalarına başvurdu[33]. 1880’ler sonrasında insanlar artık verilen baskı ve asimilasyon politikalarına daha fazla dayanamayarak bireysel şekilde yurtlarından ayrıldılar[34]. Sürgünden sonra yerleştirildikleri yerler genellikle Sakarya, Düzce, Yalova, Bursa, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş, Mardin, Hatay, Sinop, Samsun, Ordu gibi şehirlerimiz oldu[35]. Günümüzde Ürdün, Suriye, Irak ve Lübnan’da da Kafkasyalılar bulunmaktadır. Dünya üzerinde Türkiye dışında en çok Kafkasyalı nüfus bulunan ülke Ürdün’dür[36]. Kafkasyalılar büyük bir diaspora yaşadılar; savaşı en derinlerine kadar hissettiler ve sürgün edildiler anayurtlarından[37]. Kılıçlarla bastırılmış bir sessizlik asla barış değildir; bunu en iyi bilenler Kafkasya’nın sessiz kalmayan evlatlarıdır[38].
[1] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 45-50.
[2] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 120-130.
[3] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 51-55.
[4] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 131-135.
[5] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 60-62.
[6] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 70-80.
[7] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 82-90.
[8] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 140-145.
[9] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 90-95.
[10] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 95-97.
[11] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 146-150.
[12] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 100-110.
[13] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 120-130.
[14] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 150-160.
[15] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 120-130.
[16] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 135-140.
[17] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 165-170.
[18] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 145-150.
[19] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 151-155.
[20] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 175-180.
[21] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 160-165.
[22] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 180-185.
[23] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 170-175.
[24] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 190-195.
[25] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 180-185.
[26] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 200-205.
[27] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 140-145.
[28] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 210-215.
[29] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 220-225.
[30] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 150-155.
[31] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 230-235.
[32] Gammer, M. The Lone Wolf and the Bear, 2006, s. 190-195.
[33] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 240-245.
[34] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 180-185.
[35] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 250-255.
[36] Jaimoukha, A. The Chechens: A Handbook, 2005, s. 190-195.
[37] Gammer, M. Muslim Resistance to the Tsar, 1994, s. 160-165.
[38] Richmond, W. The Circassian Genocide, 2008, s. 260-265.