Başkan Yakın, Genel Başkan Nacar’ın Mektubunu Haber Poligon’a İletti
Başkan Yakın, Genel Başkan Nacar’ın Mektubunu Haber Poligon’a İletti
Millet Partisi Akşehir İlçe Başkanı Muharrem Yakın, Haber Poligon Genel Yayın Yönetmeni Cemal Filiz’i ziyaret ederek, Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar’ın “Terörsüz Türkiye Açılımı Türk Milletinin Vatansız ve Devletsiz Bırakma Teşebbüsüdür” başlıklı mektubunu iletti.
Millet Partisi Genel Başkanlığı ve parti teşkilatları tarafından yürütülen çalışmalarda, söz konusu mektup siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve basın yayın organlarıyla paylaşılırken; Akşehir İlçe Teşkilatı da bu kapsamda vatandaşları bilgilendirme faaliyetlerini sürdürüyor.
Genel Başkan Nacar’ın mektubunda şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye ve Suriye başta olmak üzere bölgemizde yaşanan olayları hatırlamakta fayda var.
Uygulanan ekonomik politikalarla işçi, memur, emekli, tarımla uğraşanlar, sanayici, tüccar ciddi bir ekonomik krize yuvarlanmış ve mutlu bir azınlık dışında toplumun tüm kesimi açlığa, yokluğa, yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Vatandaşlarımız geçim derdine düşürülmüş, sürecin sonunda milletimizi ve devletimizi bekleyen büyük tehlike üzerinde düşünme ve tepki gösterme melekesi elinden alınmaya çalışılmıştır. Üstüne üstlük yaldızlı sözlerle hâlen devam eden yoğun toplum mühendisliğine maruz bırakılmış, aldatılmak ve kandırılmak istenmiştir. Belediye başkanlarına yönelik operasyonlar ile görevden almalar, gözaltılar tutuklamalar ile ana muhalefet partisi, böylesine var veya yok olmak sorununa rağmen; bir bakıma etkisiz, kendi başının derdine düşer hale getirilmiştir.Bölgemizdeki Gelişmeler Emperyalist Güçlerin Hedeflerinden Bağımsız Değildir
Türkiye ile ruh ve gönül coğrafyasında yaşanan kavganın sebebi, “Şark Meselesi”dir. Batı dünyasının karanlık ruh dehlizlerinin ürünü olan “Şark Meselesi”; Türk milletini Anadolu ve Balkanlardan, Orta Asya’ya kadar sürmek veya imha ülküsü haline gelmiştir. İşte bölücü siyasi Kürtçülük, bu şark meselesinin bir aracı olarak doğmuştur. Aslında “Şark Meselesi”, Batı medeniyetinin ‘Türk Sorunu’dur. Nitekim, 1970’lerde sağ-sol çatışmaları, ASALA terörü, PKK’nın yapay Kürt meselesi başımıza bela edilmiştir. BOP ile Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının yeniden tasarlanması, Şark Meselesinin en somut örnekleridir. “Arap Baharı” denilerek bölge ülkelerinde yönetim değişikliği ile sonuçlanan olaylar hafızamızda tazeliğini korumaktadır.PİYONDAN DOST OLMAZ – PKK ve Benzeri Örgütler Emperyalist Güçlerin Piyonudur
BOP dalgası, Suriye olayları ile Türkiye sınırına dayanmıştır. Bölgedeki çatışmaların tümü vekalet savaşlarıdır. Suriye’nin kuzeyinde sözde özerk, kukla nüve bir ‘Suriye Kürdistanı’ amaçlanmaktadır. Türkiye’nin güneydoğusunun da dahil edilmesi ile ‘Büyük Kürdistan’ hayali kurulmaktadır. KCK’nın PKK’sı rolünü, Suriye yapılanması PYD ile devam ettirecektir. PKK terör örgütünün kendini feshettiğini duyurması ve silah bırakma tiyatrosu bir aldatmacadır. Nihai amacın, piyon ‘Büyük Kürdistan’ olduğu bellidir."Şark Meselesi", bir 'Doğu Sorunu' değil; aslında 'Türk Sorunu' ise, siyasi Kürtçülük ve etnisite temelli teşebbüsler, Türk milletini parçalamayı amaçlayan emperyalist politikalardır. Türk milleti, etnisiteler yığını değildir. Bu ülkede yaşayan insanların tamamı, ortak yaşama ve gelecek iradesine sahip, Türk Milleti’dir.
Türk Milletine Çağrımız!
Terörsüz Türkiye ne kadar güzel bir özlem. Hangi ülke vatandaşı olursa olsun, herkes ülkesinde terör istemez. Hele hele bizim gibi en az elli bin canını kara toprağa veren, anaların gözyaşının dinmediği; eşlerin dul, çocukların öksüz ve yetim bırakıldığı, kahraman vatan evlatlarının yüzünü, kollarını, bacaklarını, gözünü kaybettiği bir ülkede terör hiç istenmez. Üstüne üstlük iktidar yetkililerinin açıkladığı doğru ise iki trilyon dolar ekonomik zararımız olmuş, ülkenin kaynakları ve enerjisi terörle mücadeleye ayrılmış ise…Ne var ki allanıp pullanan, yoğun dolgu ve makyaj malzemesi ile içi boşaltılan bu sürece giden yolu hatırlamak; vahşi, acımasız ve vicdansızca bir metot izlendiğini gözler önüne sermektedir. Küresel sömürgeci güçler BOP hedefine varmak için "Terörsüz Türkiye” söylemi ile AKP ve ortaklarının, zayıflayan iktidarlarının devamı için tahkimat alanı açmaya çalışmalarını kullanmaktadır. Birliğimiz, vatanımız, geleceğimiz tehlikededir. İktidar ve ortaklarının 50 binden fazla canımızın katili ile pazarlık yapması kabul edilemez.
Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası sonucu Kürtlerin inkâr edildiği, yok sayıldığı, asimile edildiği iddiaları koca bir yalandır, sözleri yok hükmündedir. Katillerin affedilmesi ve siyaset hakkı verilmesine müsaade edilmemelidir. Dünyada bir örneği bulunmamaktadır. Müzakere edilen her husus şeffaflıkla, aziz milletimize açıklanması gerekir.
Muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını ve Türkiye'nin vatansever aydınlarını, gelişmeleri doğru okumaya, "Terörsüz Türkiye” yalanlarına karşı uyanık olmaya, emperyalist emellere alet olmamaya, Türk Milleti'nin birlikte var olmak inancına ve iradesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
'Cumhur İttifakı'nı bileşenleriyle, AKP iktidarını; Türk milletinin varlık ve bekâ davasından taviz vermemesini ihtar ediyoruz. Türkiye'nin demokratik ve meşruiyet çizgisinde, yeniden bir Millî Mücadeleye ihtiyacının olduğu tarihi günler yaşıyoruz. Gün, tüm farklılıkları bir kenara bırakarak, hangi etnik köken veya mezhepten olursa olsun; bütün vatan, millet, bayrak, devlet sevdalılarının bir ve beraber olma, ortak hareket etme günüdür.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.